İTO Başkanı Şekib Avdagiç'ten döviz kuru açıklaması

 
İTO Başkanı Şekib Avdagiç'ten döviz kuru açıklaması İTO Başkanı Şekib Avdagiç'ten döviz kuru açıklaması

Biz hiçbir zaman rakam telaffuz etmiyoruz, bunun doğru olduğunu da düşünmüyorum. Bizim şu anda beklentimiz, makul ve dengeli bir kur artışı. İşverenin cebinden yıllık çıkan 100 liranın 51 lirası çalışanın eline geçiyor. Enflasyonu çok hızlı şekilde tek haneye indirmemiz lazım. Dolayısıyla yeni TCMB Başkanı Sayın Fatih Karahan ile de aynı süreç devam edecek. Tüm Bakanlıklarla iletişim kanallarımız açık, konularımızı aktarabiliyoruz. Avdagiç, “2023 yılına dolarda 19 lirayla başladık, yaklaşık 29 lirayla bitirdik ama yıl içinde kabaca demek ki her ay 0,9 liralık bir artış var. Ama yazılım sektörü artık 4 yıl tahsil istemiyor. Burada işveren de mağdur oluyor, çalışan da bordroda gördüğü rakamın yüzde 40’ını SGK ve vergi dilimi olarak ödediğini görüyor” diye belirtti. Mesela doları 25’e düşürürdünüz; o zaman enflasyon da düşer, ihracat da. Bu konuda İTO olarak 6 yazılım branşında donanımlı insan yetiştirmek için SoftİTO projesini hayata geçirdiklerini anlatan Avdagiç, “Orada şunu gördük. Tasarrufları ama bankalarda ama yastık altında dövizde kalmaya devam eder” dedi. Özellikle Gaye Hanımın kısa kaldığı dönemde bile hem genel hem birebir toplantılarda birçok konuyu kendisine aktardık ve hiç kamuoyuna aktarmadığımız birçok konuda çok net ilerlemeler sağladık. Bizim iş dünyasının temsilcileri olarak hiçbir zaman umutsuz olma lüksümüz de yok, niyetimiz de yok. Geçtiğimiz yıl hizmet ithalatının 51 milyar dolar mertebesinde gerçekleştiği bilgisini paylaşan Şekib Avdagiç, “Niye bizim ihracatçımız daha çok yabancı lojistik firmalarını tercih etmek zorunda kalıyor. Bize göre kurun gerçekçi olmasının en önemli göstergesi, enflasyon artışıyla kur artışı arasındaki korelasyonun bozulmaması” dedi. Kalan yüzde 20’yi de turizm, hizmet ihracatıyla karşılayıp bir denge sağlamalıyız. Çok farklı alanlarda çok sayıda konuyu yetkililere ulaştırıyoruz” şeklinde konuştu. Daha evvelki dönemlerde de aynı bu şekilde hızlı çıkışlar oldu. ABD ve Avrupa’da da bu eğilim var. “TUZLA TERSANELER BÖLGESINDE KAYNAKÇILAR GÜNLÜK 100 DOLAR ALIRKEN, ŞIMDI 200 DOLAR TALEP EDİYOR”İTO Başkanı Avdagiç, yetişmiş çalışan sayısındaki yetersizliğe dikkati çekerken, Tuzla tersaneler bölgesindeki kaynakçı sıkıntısını örnek gösterdi. Ama ithalat patlar. İş dünyasının önündeki süreçlerde işgücüne ulaşım, yabancı misafirlerimizin istihdam politikasının gözden geçirilmesi gibi birçok konu gündemimizde. Mal ihracatı ve ithalatı nasıl beraber analiz ediliyorsa, hizmet ihracatının ve hizmet ithalatının da aynı şekilde rakamsallaştırılıp sunulması, alt kırılımlarının verilmesi gerekir. “ÇÖZÜM BEKLEDIĞİMİZ İKİNCİ KONU; ITHALATIN CAZİP HALE GETİRİLMEMESİ”İş dünyasının acil çözüm beklediği ikinci konunun ise ithalatın cazip hale getirilmemesi olduğunu kaydeden Avdagiç, “İhracatın dengeli büyümeye devam etmesini, ithalatın makul bir şekilde yatay seyirde hatta gerilemeye devam etmesini bekliyorsak, bizim mutlaka ihracatın ithalatı karşılama oranını sürekli bir şekilde yüzde 80’in üzerine çıkarmamız lazım. Yeni bakanımız Mesleki Eğitim Merkezleri (MESEM) aracılığıyla süreci devam ettiriyor. Hızlı artış da hızlı iniş de sizi çarpar. Bu nedenle biz gerçekçi, istikrarlı, enflasyonla korelasyon içinde bir kur olmasını istiyoruz. Biz burada ifrat ile tefrit arasında, biraz ifrat tarafındayız gibi. Avdagiç, dövizdeki ani hareketin enflasyon ile kur artışı arasındaki korelasyonu bozduğunu vurgulayarak, iş dünyasının ‘makul ve dengeli bir kur seyri’ beklediğini vurguladı. Artık süreç Uzak Doğu’dan kaynakçı getirme noktasına geldi. Örnek veriyorum, bir şef olacaksanız, makul kursları bitirdikten sonra iyi bir şefin yanında yetişmek, 4 yıllık üniversite mezunu olmaktan daha değerli oluyor. Bu nedenle biz gerçekçi, istikrarlı, enflasyonla korelasyon içinde bir kur olmasını istiyoruz. Bütün mezunlar kapış kapış gidiyor” şeklinde konuştu. Hizmet ihracatı ise yeni bir kavram ama hizmet ithalatı ise kamuoyunun gündemine gelen bir konu değil. Burada kurun yükselmesini veya düşmesini söylemiyorum. Bununla beraber ücretliler kesimi üzerindeki ‘aşırı tabana’ yayılan verginin de, daha rasyonel hale getirilmesi lazım. Bence MESEM’leri bugüne kadar yaşanan tecrübelerden olumlu-olumsuz çıktılarını dikkate alarak hızlıca geliştirmeliyiz. Çünkü buna bağlı olarak insanlar tasarruflarını daha çok TL’de değerlendirecekler, daha çok öngörüde bulunup, değerli para cinsinden kredi ihtiyaçlarını karşılayabilecekler. Avdagiç, iş dünyası olarak kurun gerçekçi bir patikada ilerlemesinin Türkiye’nin ihracatla ilgili hedeflerine ulaşmasında önemli olduğunu belirterek, “İş dünyasının en acil çözüm beklediği 3 sorunu var. Evet hekim olmak, mühendis olmak için, hukukçu olmak için üniversite gerekiyor. Dolayısıyla hâlâ bizim genlerimizde dövizin ani değişikliklerine karşı bir savunma mekanizması var iş dünyasında. “BİRÇOK KONUDA SAĞLADIĞIMIZ İLERLEMELERİ YENİ TCMB BAŞKANIMIZLA DA SÜRDÜRECEĞIZ”“İş dünyasının daha hızlı ve etkili şekilde ileri gitmesi için gerekli konuları, muhataplarımızla, Bakanlarımızla, ilgili kurumlarla, yerel yönetimlerle paylaşmaya devam edeceğiz” diyen Şekib Avdagiç, “Umudumuzu kaybetmiyoruz. Biz hiçbir zaman rakam telaffuz etmiyoruz, bunun doğru olduğunu da düşünmüyorum” dedi. Bu gençler şu anda hâlâ anne-babanın verdiği harçlıkla, çalışmadan, üretmeden, iş dünyasına girmeden hayatlarını sürdürmeye devam ediyorlar. Yüzde 9-9,5 bile şu an yüksek bir oran. “HIZMET İTHALATI 51 MILYAR DOLAR SEVIYESINDE”Aynı zamanda Hizmet İhracatçıları Birliği’nin (HİB) de başkanı olan Avdagiç, hizmet ihracatında 2023 yılını 100 milyar dolarla kapattıklarını hatırlattı. Bizim ne yapıp edip Türkiye’de ne işte ne okulda olan 3 milyona yakın gencin, 1 milyonunu iş dünyasına çekmemiz lazım. 81 ilimizin her birinde üniversite var. Ama enflasyonun yüzde 40 olduğu yerde kur yüzde 20 artarsa, kurun ihracat üzerinde bir etkisi yoktur söylemini asla doğru bulmuyoruz. Radarımızda sadece enflasyon, TCMB, finansmana ulaşma yok. “Daha evvel kredilere erişimle ilgili sıkıntı vardı, şimdi ise esas konu kredi maliyetlerinin yüksekliği” diyen Avdagiç, “Şunu da iş dünyası olarak çok net biliyoruz ki, enflasyonda arzu edilen aşağı doğru bir eğilim ortaya çıkmadıkça, kredi faizlerinin geriye düşmesinin, hem Türkiye hem dünya ekonomi realiteleri anlamında bir karşılığı yok. O sınıflarda arkeoloji doktoralı insanlar da var, lise talebesi de var, lise mezunu da var, üniversite okuyan ama bölümünden memnun olmayan da var, üniversite mezunu da var. Bizim jenerasyonun da çok büyük sorumluluğu var. ” diye konuştu. Bu beklentinin ortadan kalkması çok önemli. İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, İHA muhabirine ekonomi gündemine ilişkin önemli açıklamalar yaptı. Dövizin 30 lira olduğu yerde, 40-45 lira olsun demek çok ciddi bir zıplama anlamına geliyor. “ENFLASYONU ÇOK HIZLI ŞEKİLDE TEK HANEYE İNDİRMEMİZ LAZIM”İTO Başkanı Avdagiç, son dönemde kredi maliyetlerinin yükseldiğine dikkat çekti. Onlara bir kapı açtık, şu anda 2’nci etabı devam ediyor. Aritmetik olarak, ama öyle olmadı. Bu çocukları okuttuk, bunları adeta bir akvaryumda büyüttük. Bu makamda olanların bizim gibi iş dünyasının taleplerini dikkate aldıklarını görüyoruz. Ama biz çocuklarımızı eğitip bu işlere monte edemiyorsak, sistemi gözden geçirmemiz gereken bir durum var demektir. ",. Çalışan da bu vergi dilimlerindeki durumdan dolayı, hemen ikinci ayda ikinci dilime, dördüncü ayda dördüncü dilime geçiyor. Avdagiç, “Tuzla tersaneler bölgesinde kaynakçılar günlük 100 dolar alırken, şimdi 200 dolar talep ediyor. Tek haneye indikten sonra da kalıcı olması, hatta daha aşağı gelmesi lazım. Bunun için en önemli konulardan bir tanesi, kurun gerçekçi olması. Dövizin 30 lira olduğu yerde, 40-45 lira olsun demek çok ciddi bir zıplama anlamına geliyor. “ÜCRETLİLER KESİMİ ÜZERİNDEKİ VERGİ ‘AŞIRI TABANA’ YAYILDI”Verginin tabana yayılması konusuna değinen Şekib Avdagiç, bunun iş dünyası üzerinde yeni bir yük oluşturacağını düşünmediğini aktardı. Avdagiç, hizmet ihracatının yanında ithalatının da rakamsallaştırılıp analiz edilmesi gerektiğine dikkati çekti. Mal ihracatı ve ithalatı çok uzun süredir bilinen kavramlar ve yakından takip ediyoruz. 3 milyona yakın gencimiz ne işte ne okulda. Oradan da iyi bir çıktı yakalamamız lazım. ",İTO Başkanı Şekib Avdagiç, “Bana göre ‘kur şu kadar’ olmalı söylemi tehlikeli. Tarihi genlerimizde olan kalfalık, çıraklık yapısını yeniden hayata geçirmeliyiz” dedi. Burada ağırlıklı olarak belki her zaman enflasyon yüzde 40 ise kur yüzde 40 olmasa bile yüzde 36 arttığı zaman korelasyon bozulmamış demektir. Hızlı artış da hızlı iniş de sizi çarpar. En önemli konu, Türkiye’nin ihracatla ilgili hedeflere ulaşma konusunda asla takılmaması lazım. Biz bu çizgideyiz” şeklinde konuştu. Bir öğrenci torna tezgahının, CNC tezgahının başına geçmeden, torna-tesviye bölümünden mezun olmamalı” dedi. Avdagiç, “Bu konuda Hazine ve Maliye Bakanımız Mehmet Şimşek’e yüzde 100 katılıyorum. Sonra dış ticaret açığını nasıl yöneteceksiniz. Bu politikamızı, bölümleri güncellemeliyiz. Bunlara yanıtlar arayışında olmalıyız. Dolayısıyla üniversite konsepti kendini muhakkak yenilemeli” ifadelerini kullandı. “EĞİTİM PLANLAMAMIZI GÖZDEN GEÇIRMELIYIZ”Nitelikli işgücü planlamasında üniversitenin önemli bir konumda yer aldığını belirten Şekib Avdagiç, üniversite konseptinin kendini yenilemesi gerektiğinin altını çizerek, “Eğitim planlamamızı gözden geçirmeliyiz. Başka bir ekstrem duruma gidip staj yapmaya gelen çocuğa sadece fotokopi çektirip 4 hafta sonra göndermemeliyiz. Yani o zaman yıllardır çözemediğimiz problemi daha da derin bir hale getirmiş olacaksınız. Bazı sertifikalara sahip olup, üzerine de yeni tecrübeleri koyduğunuzda birçok şeyden daha değerli olabiliyor. Dolar 5-6 ay 19 lirada gitti, sonra çok hızla 27-28’e çıktı. Çözüm bekleyen üçüncü konu olarak da yurt içi kaynakların efektif ve doğru yönlendirilmesini işaret eden Avdagiç, “Yurt içi kaynakların efektif ve doğru yönlendirilmesi çok önemli. “NE İŞTE NE OKULDA 1 MİLYON GENCİ İŞ DÜNYASINA ÇEKMELİYİZ”Yapılan araştırmalara göre Türkiye’de ‘ne işte ne okulda’ olan genç sayısının 3 milyona yaklaştığını ifade eden Avdagiç, “Türkiye’de ‘ne işte ne okulda’ olan gençlerimizin sayısı AB’nin 2,5 katı. Çünkü siz bu konuda algıyı ve beklentiyi doğru yönetemezseniz, insanlar dövizde kalmaya devam ederler. “GERÇEKÇİ VE İSTİKRARLI BİR KUR OLMASINI İSTİYORUZ”Kur ile ilgili rakam telaffuz edilmesinin tehlikeli olduğunu ifade eden Avdagiç, “Bana göre “kur şu kadar” olmalı söylemi tehlikeli. Genç jenerasyonu ama girişimci ama çalışan olarak, sanayide ve ticarette çalışan eleman olarak iş dünyasına katmamız lazım.

İTO Başkanı Şekib Avdagiç'ten döviz kuru açıklaması

Daha evvelki dönemlerde de aynı bu şekilde hızlı çıkışlar oldu. Bu gençler şu anda hâlâ anne-babanın verdiği harçlıkla, çalışmadan, üretmeden, iş dünyasına girmeden hayatlarını sürdürmeye devam ediyorlar. Evet hekim olmak, mühendis olmak için, hukukçu olmak için üniversite gerekiyor. Başka bir ekstrem duruma gidip staj yapmaya gelen çocuğa sadece fotokopi çektirip 4 hafta sonra göndermemeliyiz. 81 ilimizin her birinde üniversite var. Tasarrufları ama bankalarda ama yastık altında dövizde kalmaya devam eder” dedi. ",İTO Başkanı Şekib Avdagiç, “Bana göre ‘kur şu kadar’ olmalı söylemi tehlikeli. ABD ve Avrupa’da da bu eğilim var. 3 milyona yakın gencimiz ne işte ne okulda. İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, İHA muhabirine ekonomi gündemine ilişkin önemli açıklamalar yaptı. Çözüm bekleyen üçüncü konu olarak da yurt içi kaynakların efektif ve doğru yönlendirilmesini işaret eden Avdagiç, “Yurt içi kaynakların efektif ve doğru yönlendirilmesi çok önemli. Dolayısıyla üniversite konsepti kendini muhakkak yenilemeli” ifadelerini kullandı. Bu konuda İTO olarak 6 yazılım branşında donanımlı insan yetiştirmek için SoftİTO projesini hayata geçirdiklerini anlatan Avdagiç, “Orada şunu gördük. Örnek veriyorum, bir şef olacaksanız, makul kursları bitirdikten sonra iyi bir şefin yanında yetişmek, 4 yıllık üniversite mezunu olmaktan daha değerli oluyor. Avdagiç, hizmet ihracatının yanında ithalatının da rakamsallaştırılıp analiz edilmesi gerektiğine dikkati çekti. “ENFLASYONU ÇOK HIZLI ŞEKİLDE TEK HANEYE İNDİRMEMİZ LAZIM”İTO Başkanı Avdagiç, son dönemde kredi maliyetlerinin yükseldiğine dikkat çekti. Ama yazılım sektörü artık 4 yıl tahsil istemiyor. Dövizin 30 lira olduğu yerde, 40-45 lira olsun demek çok ciddi bir zıplama anlamına geliyor. Bu politikamızı, bölümleri güncellemeliyiz. Onlara bir kapı açtık, şu anda 2’nci etabı devam ediyor. Bizim ne yapıp edip Türkiye’de ne işte ne okulda olan 3 milyona yakın gencin, 1 milyonunu iş dünyasına çekmemiz lazım. Burada ağırlıklı olarak belki her zaman enflasyon yüzde 40 ise kur yüzde 40 olmasa bile yüzde 36 arttığı zaman korelasyon bozulmamış demektir. Genç jenerasyonu ama girişimci ama çalışan olarak, sanayide ve ticarette çalışan eleman olarak iş dünyasına katmamız lazım. Avdagiç, “2023 yılına dolarda 19 lirayla başladık, yaklaşık 29 lirayla bitirdik ama yıl içinde kabaca demek ki her ay 0,9 liralık bir artış var. Ama biz çocuklarımızı eğitip bu işlere monte edemiyorsak, sistemi gözden geçirmemiz gereken bir durum var demektir. Bizim jenerasyonun da çok büyük sorumluluğu var. Oradan da iyi bir çıktı yakalamamız lazım. Mal ihracatı ve ithalatı nasıl beraber analiz ediliyorsa, hizmet ihracatının ve hizmet ithalatının da aynı şekilde rakamsallaştırılıp sunulması, alt kırılımlarının verilmesi gerekir. Artık süreç Uzak Doğu’dan kaynakçı getirme noktasına geldi. Bizim şu anda beklentimiz, makul ve dengeli bir kur artışı. Mal ihracatı ve ithalatı çok uzun süredir bilinen kavramlar ve yakından takip ediyoruz. En önemli konu, Türkiye’nin ihracatla ilgili hedeflere ulaşma konusunda asla takılmaması lazım. Çok farklı alanlarda çok sayıda konuyu yetkililere ulaştırıyoruz” şeklinde konuştu. Bunun için en önemli konulardan bir tanesi, kurun gerçekçi olması. Ama enflasyonun yüzde 40 olduğu yerde kur yüzde 20 artarsa, kurun ihracat üzerinde bir etkisi yoktur söylemini asla doğru bulmuyoruz. Bazı sertifikalara sahip olup, üzerine de yeni tecrübeleri koyduğunuzda birçok şeyden daha değerli olabiliyor. Biz hiçbir zaman rakam telaffuz etmiyoruz, bunun doğru olduğunu da düşünmüyorum. ",. Burada kurun yükselmesini veya düşmesini söylemiyorum. Biz bu çizgideyiz” şeklinde konuştu. Geçtiğimiz yıl hizmet ithalatının 51 milyar dolar mertebesinde gerçekleştiği bilgisini paylaşan Şekib Avdagiç, “Niye bizim ihracatçımız daha çok yabancı lojistik firmalarını tercih etmek zorunda kalıyor. “NE İŞTE NE OKULDA 1 MİLYON GENCİ İŞ DÜNYASINA ÇEKMELİYİZ”Yapılan araştırmalara göre Türkiye’de ‘ne işte ne okulda’ olan genç sayısının 3 milyona yaklaştığını ifade eden Avdagiç, “Türkiye’de ‘ne işte ne okulda’ olan gençlerimizin sayısı AB’nin 2,5 katı. Avdagiç, iş dünyası olarak kurun gerçekçi bir patikada ilerlemesinin Türkiye’nin ihracatla ilgili hedeflerine ulaşmasında önemli olduğunu belirterek, “İş dünyasının en acil çözüm beklediği 3 sorunu var. “ÜCRETLİLER KESİMİ ÜZERİNDEKİ VERGİ ‘AŞIRI TABANA’ YAYILDI”Verginin tabana yayılması konusuna değinen Şekib Avdagiç, bunun iş dünyası üzerinde yeni bir yük oluşturacağını düşünmediğini aktardı. Dövizin 30 lira olduğu yerde, 40-45 lira olsun demek çok ciddi bir zıplama anlamına geliyor. Çalışan da bu vergi dilimlerindeki durumdan dolayı, hemen ikinci ayda ikinci dilime, dördüncü ayda dördüncü dilime geçiyor. Bu nedenle biz gerçekçi, istikrarlı, enflasyonla korelasyon içinde bir kur olmasını istiyoruz. Hızlı artış da hızlı iniş de sizi çarpar. Bu makamda olanların bizim gibi iş dünyasının taleplerini dikkate aldıklarını görüyoruz. Bunlara yanıtlar arayışında olmalıyız. Dolayısıyla hâlâ bizim genlerimizde dövizin ani değişikliklerine karşı bir savunma mekanizması var iş dünyasında. Bir öğrenci torna tezgahının, CNC tezgahının başına geçmeden, torna-tesviye bölümünden mezun olmamalı” dedi. Dolar 5-6 ay 19 lirada gitti, sonra çok hızla 27-28’e çıktı. Enflasyonu çok hızlı şekilde tek haneye indirmemiz lazım. “HIZMET İTHALATI 51 MILYAR DOLAR SEVIYESINDE”Aynı zamanda Hizmet İhracatçıları Birliği’nin (HİB) de başkanı olan Avdagiç, hizmet ihracatında 2023 yılını 100 milyar dolarla kapattıklarını hatırlattı. Bütün mezunlar kapış kapış gidiyor” şeklinde konuştu. Bence MESEM’leri bugüne kadar yaşanan tecrübelerden olumlu-olumsuz çıktılarını dikkate alarak hızlıca geliştirmeliyiz. Tarihi genlerimizde olan kalfalık, çıraklık yapısını yeniden hayata geçirmeliyiz” dedi. Bizim iş dünyasının temsilcileri olarak hiçbir zaman umutsuz olma lüksümüz de yok, niyetimiz de yok. Ama ithalat patlar. Çünkü buna bağlı olarak insanlar tasarruflarını daha çok TL’de değerlendirecekler, daha çok öngörüde bulunup, değerli para cinsinden kredi ihtiyaçlarını karşılayabilecekler. “BİRÇOK KONUDA SAĞLADIĞIMIZ İLERLEMELERİ YENİ TCMB BAŞKANIMIZLA DA SÜRDÜRECEĞIZ”“İş dünyasının daha hızlı ve etkili şekilde ileri gitmesi için gerekli konuları, muhataplarımızla, Bakanlarımızla, ilgili kurumlarla, yerel yönetimlerle paylaşmaya devam edeceğiz” diyen Şekib Avdagiç, “Umudumuzu kaybetmiyoruz. Sonra dış ticaret açığını nasıl yöneteceksiniz. Yeni bakanımız Mesleki Eğitim Merkezleri (MESEM) aracılığıyla süreci devam ettiriyor. Yüzde 9-9,5 bile şu an yüksek bir oran. Dolayısıyla yeni TCMB Başkanı Sayın Fatih Karahan ile de aynı süreç devam edecek. İş dünyasının önündeki süreçlerde işgücüne ulaşım, yabancı misafirlerimizin istihdam politikasının gözden geçirilmesi gibi birçok konu gündemimizde. Avdagiç, dövizdeki ani hareketin enflasyon ile kur artışı arasındaki korelasyonu bozduğunu vurgulayarak, iş dünyasının ‘makul ve dengeli bir kur seyri’ beklediğini vurguladı. Aritmetik olarak, ama öyle olmadı. “GERÇEKÇİ VE İSTİKRARLI BİR KUR OLMASINI İSTİYORUZ”Kur ile ilgili rakam telaffuz edilmesinin tehlikeli olduğunu ifade eden Avdagiç, “Bana göre “kur şu kadar” olmalı söylemi tehlikeli. “Daha evvel kredilere erişimle ilgili sıkıntı vardı, şimdi ise esas konu kredi maliyetlerinin yüksekliği” diyen Avdagiç, “Şunu da iş dünyası olarak çok net biliyoruz ki, enflasyonda arzu edilen aşağı doğru bir eğilim ortaya çıkmadıkça, kredi faizlerinin geriye düşmesinin, hem Türkiye hem dünya ekonomi realiteleri anlamında bir karşılığı yok. Mesela doları 25’e düşürürdünüz; o zaman enflasyon da düşer, ihracat da. İşverenin cebinden yıllık çıkan 100 liranın 51 lirası çalışanın eline geçiyor. Hızlı artış da hızlı iniş de sizi çarpar. Kalan yüzde 20’yi de turizm, hizmet ihracatıyla karşılayıp bir denge sağlamalıyız. Bu çocukları okuttuk, bunları adeta bir akvaryumda büyüttük. Bu beklentinin ortadan kalkması çok önemli. “TUZLA TERSANELER BÖLGESINDE KAYNAKÇILAR GÜNLÜK 100 DOLAR ALIRKEN, ŞIMDI 200 DOLAR TALEP EDİYOR”İTO Başkanı Avdagiç, yetişmiş çalışan sayısındaki yetersizliğe dikkati çekerken, Tuzla tersaneler bölgesindeki kaynakçı sıkıntısını örnek gösterdi. Biz hiçbir zaman rakam telaffuz etmiyoruz, bunun doğru olduğunu da düşünmüyorum” dedi. Tek haneye indikten sonra da kalıcı olması, hatta daha aşağı gelmesi lazım. Avdagiç, “Tuzla tersaneler bölgesinde kaynakçılar günlük 100 dolar alırken, şimdi 200 dolar talep ediyor. Radarımızda sadece enflasyon, TCMB, finansmana ulaşma yok. Tüm Bakanlıklarla iletişim kanallarımız açık, konularımızı aktarabiliyoruz. Özellikle Gaye Hanımın kısa kaldığı dönemde bile hem genel hem birebir toplantılarda birçok konuyu kendisine aktardık ve hiç kamuoyuna aktarmadığımız birçok konuda çok net ilerlemeler sağladık. Çünkü siz bu konuda algıyı ve beklentiyi doğru yönetemezseniz, insanlar dövizde kalmaya devam ederler. Hizmet ihracatı ise yeni bir kavram ama hizmet ithalatı ise kamuoyunun gündemine gelen bir konu değil. ” diye konuştu. Avdagiç, “Bu konuda Hazine ve Maliye Bakanımız Mehmet Şimşek’e yüzde 100 katılıyorum. “EĞİTİM PLANLAMAMIZI GÖZDEN GEÇIRMELIYIZ”Nitelikli işgücü planlamasında üniversitenin önemli bir konumda yer aldığını belirten Şekib Avdagiç, üniversite konseptinin kendini yenilemesi gerektiğinin altını çizerek, “Eğitim planlamamızı gözden geçirmeliyiz. Burada işveren de mağdur oluyor, çalışan da bordroda gördüğü rakamın yüzde 40’ını SGK ve vergi dilimi olarak ödediğini görüyor” diye belirtti. Bize göre kurun gerçekçi olmasının en önemli göstergesi, enflasyon artışıyla kur artışı arasındaki korelasyonun bozulmaması” dedi. Yani o zaman yıllardır çözemediğimiz problemi daha da derin bir hale getirmiş olacaksınız. O sınıflarda arkeoloji doktoralı insanlar da var, lise talebesi de var, lise mezunu da var, üniversite okuyan ama bölümünden memnun olmayan da var, üniversite mezunu da var. Bu nedenle biz gerçekçi, istikrarlı, enflasyonla korelasyon içinde bir kur olmasını istiyoruz. Biz burada ifrat ile tefrit arasında, biraz ifrat tarafındayız gibi. Bununla beraber ücretliler kesimi üzerindeki ‘aşırı tabana’ yayılan verginin de, daha rasyonel hale getirilmesi lazım. “ÇÖZÜM BEKLEDIĞİMİZ İKİNCİ KONU; ITHALATIN CAZİP HALE GETİRİLMEMESİ”İş dünyasının acil çözüm beklediği ikinci konunun ise ithalatın cazip hale getirilmemesi olduğunu kaydeden Avdagiç, “İhracatın dengeli büyümeye devam etmesini, ithalatın makul bir şekilde yatay seyirde hatta gerilemeye devam etmesini bekliyorsak, bizim mutlaka ihracatın ithalatı karşılama oranını sürekli bir şekilde yüzde 80’in üzerine çıkarmamız lazım.